31 Mayıs 2011 Salı

Çöp Kafalar ve Dev Kuş Yuvası

Haftasonu Pastis’de güzel bir brunch sonrasında Meatpacking sokaklarında yürümeye başladık. En sevdiğim şey bu, boş boş nereye gittiğini bilmeden sokaklarda yürümek. Çünkü New York o kadar şaşırtıcı bir şehir ki bomboş yürürken bile karşınıza enteresan birşey çıkarıyor.

Bu sefer neyle karşılaşacağız bakalım dememizden belki  daha 15 dakika bile geçmemişti ki önümüze bir galeri çıktı. Dışardan tam ne olduğunu anlayamadığım kocaman kafalar gözüküyordu sadece. Merak edip içeri girdik, yakından baktığımda içi ben diyeyim çöp siz diyin özenle çöp havası vermek için seçilmiş objelerle dolu olan yaklasık 8 dev kafa ile karşı karşıya kaldım. İlk başta çok hoşuma gitmeyen bu çöp kafalar zamanla sevimli gelmeye başladı.  Bu heykellerin içlerinde arayacağınız herşeyi bulabilirsiniz kola kutusu, bira şişesi, kablo, gazete, fotoğraf, makas, yara bandı... Herhalde insanların kafası şeffaf olsaydı ve içindeki günlük gereksiz tüm düşünceler, anılar, tüm planlar, işler güçler bir araya toplansaydı dışarıdan aynen böyle gözükürdü. Bir de siz bakın, bakalım yorumlarınız nasıl olacak? Dilerseniz Richard Dupont imzalı bu eserleri Carolina Nitsch Project Room’da 25 Hazirana kadar görebilirsiniz.









İkinci karşıma çıkan şey ise yine bir galeri; fakat bu sefer dışarıdan bir galeri olduğu bile anşılmıyor. Daha çok inşaat alanının dışına birileri yazı yazmış, hızını alamayaıp bir de koca delik açmış gibiydi. Korka korka, bir ‘homeless’ın evini rahatsız etmekten çekinerek kafamı delikten içeriye uzattım. Kendimi bir an için Tim Burton’ın filminin içinde gibi hissettim. İçeride ortada büyük bir insanın sığabileceği boyda kocaman bir kuş yuvası duruyor, yerlerde kuş tüyleri, duvarlarda da mürekkeple yapılmış Corpse Bride ve ya Caroline karışımı resimler... İçerideki tüm çalılar New York çevresinden toplanmış ve de birbirleri ile birleştirirken başka hiçbir madde kullanılmamamış, çalılar kendi formları ile bir arada kalmışlar. Resimler 600$dan başlıyor, ilgilenenlere...
The Nest adlı bu sergiyi biraz geç yakalamışım, 7 Hazirana kadar Honey Space galerisinde bulabilirsiniz.





30 Mayıs 2011 Pazartesi

Hamburger Çocukları

Dondurmalar, cup cakeler, sandviçler derken obezite hastalığına yakalanmış hissi vermiş olabiliriz... Şimdi yazıcaklarım belki fikirlerinizi pekiştirercek, fakat telaşa gerek yok, şuan herşey kontrol altında.

Ben aslında öyle çok da hamburgerci değilim. Ama son birkaç zamandır ziyarete gelen arkadaş/aile vs. ile denediğim hamburgerler hiç açılmasını istemediğim bir lezzet dünyasının kapılarını açtı. Olan oldu ve bu masum hamburgerler bana iki kilo, sabah koşuları ve hergün çekilen mekikler olarak geri döndü ama olsun. Her lokmasına değerdi. Yine olsa yine yaparım. Yapmam... Yapmamalıyım...

Bu sefer favori hamburgerler sadece New York’dan değil. Geçen hafta yaptığım kısa Los Angeles seyahatinden de seçmeler var. Vaktiniz olursa, karnınız açsa ya da tek sebebiniz hamburger çocuğu olmaksa buralara uğramayı sakın unutmayın. Şimdiden özür dilerim sebep olacağım kilo sıkıntıları için.



JG Melon - New York



Shake shack - New York



DBGB - New York



Umami Burger - Los Angeles



Father’s office - Los Angeles



In-n-out - Los Angeles

28 Mayıs 2011 Cumartesi

Rahmetli Heath Ledger'ın yeri: Five Leaves

 
Geçtiğimiz akşam Brooklyn'de nerede yemek yiyelim diye düşünürken uzun zamandır gidilecekler listesinde olan 'Five Leaves' e gitmeye karar verdik. Ben açıkcası buranın yemeklerinin çok güzel olduğunu duymuştum da buranın Heath Ledger'a ait olduğunu duymamıştım.


Aslında Williamsburg'daki bu restaurant/barın açılışına ne yazık ki Heath Ledger'ın ömrü yetmemiş. Açılışından bir kaç ay önce hayatını kaybeden aktörün bu çok istediği projesini ise iki yakın arkadaşı tamamlamışlar. Bahsi geçen arkadaşlardan bir tanesi, Heath Ledger'a yarım düzineden çok dövme yapan, East Coast'un en önemli ve meşhur dövmecilerinden Scott Campbell...Ben dövmeler ve dövmeciler konusunda baya cahilimdir. Ama ilgisi olanlar için söylüyorum, Scott Campbell'in sahibi olduğu Saved Tattoo'da şayet dövme yaptırmak istiyorsanız, en az üç ay öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Fiyatı ise saat başına 300 dolar.

Scott Campbell

Restorana geri dönersek, yaklaşık yarım saat bekledikten sonra hava çok güzel olduğu için dışarıdaki masalara oturduk. Ben Lamb Sheperd's Pie yedim, arkadaşım ise menünün meşhur Five Leave hamburgerini...Hamburgerin içine diğer klasik hamburgerlerden farklı olarak ananas ve sahanda yumurta koyuyorlar. Bana kalırsa o ananas o hamburgerin içinde biraz zorlama olmuş. Fakat maksat meşhur Fives Leaves Hamburger'ini ısmarlamış olmak ise, bir ısırık aldıktan sonra beğenmezseniz o ananası içinden çıkarıp kenara koyar ve sanki hiç böyle bir tatsızlık yaşanmamış gibi hayatınıza devam edebilirsiniz.

Five Leaves Burger
Lamb Sheperd's Pie

Gerçekten uğraşmadan iş hayatında nasıl başarılı olunur?



Kitapçıda bu kitaba rastlasanız alır mısınız bilmiyorum ama Broadway karakteri J. Pierrepont Finch onun sayesinde zavallı bir cam siliciyken dev bir şirketin minik müdürlerinden biri haline geliyor. Bu kitapta her şey madde madde açıklanmış, tek yapmanız gereken her şeye kelimesi kelimesine uymak, uyanık olup fırsat yaratmak... How to Succeed in Business Without Really Trying uzun zamandır aklımda olup gitmeyi ertelediğim bir şovdu. Harry Potter’dan aşina olduğumuz o tanıdık yüz Daniel Radcliffe ve eskilerin iyilerinden John Larroquette’in başrol oynadıkları 1960ların renkli iş dünyasını anlatan bir oyun bu. Mad Men kıvamında hafiften! 



Utanmadan her fırsatta dile getirip insanları baymaktan çekinmediğim Harry Potter hayranlığım Daniel’in filmdeki karakteriyle sınırlıydı ta ki bu çocuğun Broadway performansını görene kadar. Belli ki Harry karakterinin dışında da yeteneğini bizlere kanıtlamak istiyor, oyun boyunca şarkılar söylüyor, koşturuyor, danslar ediyor bizim minik Daniel. Minik, hem de mini minnacık boyu ama çok sempatik bir çocukmuş! 


Oyun gerçekten çok başarılı: sahnenin tasarımı, kostümler, oyuncular, müzikler... Her şey dörtdörtlüktü, beklediğimden fazlasını aldım diyebilirim.

 
 

Önceki postlarımızda söylediğimiz gibi “Gerçekten çok yorulmadan Broadway ünlülerinden nasıl imza alınır?” el kitabını yazmış bulunuyoruz. Oyun çıkısında aynı taktiklerden şaşmadan sinsice en ön sıraya yerleşip oyuncuları beklemeye koyulduk. Etrafım 15-24 yaş arası kız grupları ile doluverdi anında, nasıl bir heyecanın içine düşmüşsem tuhaf gözükmemek için bende sabırsızca kıpraşmaya başladım. Daniel çıktığında nasıl bir itiş kakış başladıysa kendimi biraz daha ilerde çocukcağızın dibinde buluverdim. Bizimki pek efendi, kibarca imza dağıttı, gülücükler saçtı. Sonra da ufak adımlarıyla olay mahallinden yavaşça uzaklaştı.





Gelelim bu günün sabahına.. Benim bu Harry Potter bağımlılığıma acayip iyi gelecek bir başka atraksiyon daha var şu sıralar şehirde. Discovery Times Square Exposition’da filmin sergisi başladı. Daha önce aynı sergi salonunda Titanic, Da Vinci İcatları ve Tutankhamun sergilerini gezmiştim. Her seferinde çok ilgi çekici parçalar getirmişlerdi. Bu sefer ise Harry Potter filmlerinin setlerinden seçilmiş kostümleri sergiliyorlar. E tabi her kostümün ince detaylarıyla saatler harcarken benim de ağzımın suyu aktı. Yasak da olsa dayanamadım resim bile çektim çaktırmadan! İşte size içeriden bir kaç resim karesi...

Weasley'lerin uçan Ford Anglia'sı  
Harry ve Ron'un okul uniformaları,
üç büyücü turnuvası yumurtası 

Harry'nin Quidditch uniforması 
Hagrid'in kostümü
Azkaban tutsaklarının uniformaları
Profesor Dolores Umbridge 'in odası
Gryffindor yatakhanesi

Harry'nin asası ve gözlüğü, çapulcu haritası