24 Nisan 2012 Salı

K-Town'da Bir Vejeteryan


New York'taki Korea Town pek turistik değildir, o yüzden çok da bilinmez. Küçücük bir kaç sokağı içine alan bolca yeme içmenin, ginseng dükkânının, pastanenin, iki üç güzellik salonunun ve Korelilerin bayıldığı Karaoke barların birleşimi ufacık bir yerdir. 

Dünya mutfağını en iyi o ülkenin insanlarıyla tatmak lazım derler ya, şansıma o öğlen yanımda Koreli iş arkadaşımla Koreatown'un göbeğinde karın doyurma telaşına girdik. Bu sefer değişiklik olsun dedik, bildiğiniz Korean Barbeque yapan bir yere gitmek yerine vejeteryan Kore mutfağı sunan baya da meşhur olmuş Hangawi'ye yolumuzu çevirdik. Vejeteryan restoran deyince insanın yüzü buruşuyor, kâğıt tadında yemekler geliyordur bazılarınızın aklına. Sebze severler içinse tam bir cennet. 

HanGawi'ye girerken girişte ayakkabılarınızı çıkarttırıyorlar. İnsan içeri girer girmez ortamın büyüsüyle girişte unutuveriyorsun bıraktığın güzelim ayakkabılarını. Yürüdüğün platform üzerinde masaların yanında yastıklar var, oturup ayaklarını aşağı sarkıtıyorsun. Müzik ve ortamın sakinliği insanı Spa’da masaja gelmişsin hissiyle moda sokuyor. Yan masadaki kızın kendi kendine meditasyona geçtiğine yemin edebilirim!








Öğle yemeğinde fazla abartmak istemedik. Emperor Roll dedikleri sebzeli wraplere önünde duran 7 çeşit sebzeyi dolduruyorsun ve yanındaki nefis fıstıklı sosa banarak ağzına atıyorsun. İkinci olarak da Avocado Bibimbap söyledik. Servis edilen kızgın kap içindeki pirinç ve sebzeler sen yemeden gözünün önünde birazcık daha pişiyor. İnanılmaz lezzetli! 


Emperor Roll
Avocado Bibimbap

 Her zamanki gibi yanına Korelilerin geleneksel lahana sarmasını getiriyorlar
Date tea: Jujube de tatlı yerine geçebilecek süper bir kapanış oldu


16 Nisan 2012 Pazartesi

Eski Yastıklarını Kap Gel, Şenlik var!


Alın bakalım işte stres atmanın bir değişik yolu: yastık savaşı... Evden yastığını kapan gelmiş Washington Sqaure Park'a, savaşın göbeğine atmış kendini. Yastık falan ama öyle kibarca dürtmüyorsun yanındakini, kafasına kafasına vuruyorsun. Patronuna, eski erkek arkadaşına, dedikodu yapan kız arkadaşlarına kızmışsın acısını çıkarıyorsun.. Yazık değil mi peki hiç tanımadığın onca insana? Napalım onlar kaşınmış... Vur gitsin! İşte size New York yastık savaşı...




İşte size ortamın minik bir videosu.
Tip tip insan katılmış; yeşiller giymiş amca bir şey görmüyor belli, o da bundan zevk alıyor herhalde! Ardından çıkan pembeli teyze de başka bir tip, komik!!... Maksat değişiklik olsun, gelmişler işte...


14 Nisan 2012 Cumartesi

Refinery 29'un Yeni New York Ofisi

Moda ve güzellik dünyasının en meşhur ve başarılı sitelerinden Refinery 29'un New York'taki yeni ofisinin görsellerini buldum, çok hoşuma gitti, paylaşıyorum..



Refinery 29 çalışanları 'yarasa mağarası' dedikleri eski ofislerinden o kadar bunalmışlar ki yeni mekanlarını ararlarken tek dikkat ettikleri kriter aydınlık olmasıymış. Nitekim aradıkları gibi de bir yer bulmuşlar..



Buranın en sevilen özelliği ise beyaz tahta kaplı duvaralarının yazı yazılabiliyor olmasıymış..


Benim en çok hoşuma giden ( ve şu anki ofisimde en çok eksikliğini hissettiğim şey) ise duvarları sünger ile kaplı aşağıdaki telefon odası. Burada rahat rahat telefonla konuşabilir, veya bir şeye sinirlendiğinizde bağırıp çağırabilir, hatta gerekirse duvarları bile yumruklayabilirsiniz.


12 Nisan 2012 Perşembe

New York'un Yeni Tasarım Oteli; NoMad Hotel

Bugün Broadway'in toptan satış yapan abuk subuk mağazalarının oradan geçerek eve dönüyordum. Etrafta her cins insan var, kimi sabahtan sosladığı etleri halal food standında satmaya çalışıyor, kimi çakma parfümleri turistlere yediriyor, birisi geçerken ayakkabılarınıza laf atıyor. Broadway'in enteresan bir yüzü burası 26.-30. sokaklar arası. Bunun yanında son zamanların en popüler oteli / lounge'u Ace Hotel burada, hemen yakında bayıldığım Madison Square Park var, Fifth Avenue dibimiz.. Benim mahallede her cins adam var anlayacağınız. Bugün farketttim, yeni bir arkadaşımız oluyor; Nomad Hotel. İlk gördüğümde gözlerime inanamadım, acayip şık görünümlü giriş kapısı önünde jilet gibi giyinmiş genç doormanler duruyor. Belli, yeni favori mekanımız olacak burası! Eve döndüm internette hemen bakındım, güzel bir restorantı, barı, havalı bir lobisi var. Gece klübü de varsa pek süper; geceleri eve dönmek iki dakikadan fazla sürmeyecek!!!!

Pekiii NoMad ismi nereden geliyor?
Otelin yerleşim yerinden; (No)rth of (Mad)ison Square

















11 Nisan 2012 Çarşamba

Easter Bonnet Parade, New York

Geçen pazar günü Fifth Avenue yaşı başı, zevki karateri, mesleği kimliği ne olursa olsun Paskalya Bayramını kutlamak amacıyla sokaklara çıkmış binlerce şapkalı ve kostümlü insana buluşma noktası oldu. Benim gibi bazıları izleyici olarak bazılarıysa o gün için özel edindikleri veya evlerinde kendileri yaptıkları kostüm ve şapkaları giyip etrafa poz vermek için toplandı. Bence ünlü olmak aşkıyla tutuşup paparazzilere poz vermeye özenen insanlar için çok tatmin edici bir gün oldu!!!

Easter Bonnet Parade kökleri 1800'lerin ortalarına dayanan bir gelenekmiş. New York'un elit insanları Paskalya ayininden sonra Fifth Avenue üzerinde o gün için özel diktirdikleri kıyafetler ve benzersiz şapkalarla birbirlerine hava atarlarmış. Şimdilerde ise işi abartmışlar, uçuk kaçık  kostümlerle geçit törenini büyütmüşler. 

Her köşede ilginçlikler gördükçe dayanamayıp oradan oraya koşturdum. Etrafta binlerce blogger ve bir sürü gazateci ellerinde bazuka gibi uzun objektifleriyle fotoğraf çekme yarışına girmişlerdi, bende kalabalığın arasından güzel kareler bulup sizin için bu günü fotoğrafladım. Hadi bakalim, iyi eğlenceler...