14 Temmuz 2011 Perşembe

Yo Yo Yotel!


New York'ta geçtiğimiz haziran ayında yepyeni bir otel açıldı...Adı da 'Yotel'! Bu son derece modern, uzay kapsülü gibi bir sürü odacığa sahip otel, Amerika'da ilk şubesini açmış olsa da, aslında Londra Heathrow ve Amsterdam Schiphol havaalanlarında bir kaç yıldır hizmet veriyor. 'Uzay kapsülü gibi odacık' derken neyi kastediyorum merak ediyorsanız resimlere bir bakın.....


Bu 'kabinlerde' aslında klasik bir otel odasının sunduğu her türlü işlev minimum alanda çözülmüş, tıpkı bir uçak tuvaleti gibi. Bu şekilde 63 kata sığdırdığı tam 669 oda ile Yotel, şimdilik 'New York'un en büyük oteli' ünvanını elinde bulunduruyor. Otelin genelinde hakim olan tasarım dili ister istemez müşteride gelecekte geçen bir bilimkurgu filmindeymiş hissi yaratsa da, aslında odalarda son model teknolojik aletler falan yok. Hatta çoğu müşterinin saatlerce çözmeye çalıştığı alarmlı saatler bile olabilecek en basit modellerden seçilmiş.



Bütün bunların dışında Yotel'i diğer standart otellerden ayıran bir kaç özellik daha var. Örneğin kendi başınıza otele check-in yapmanızı sağlayan lobideki bu kiosklar gibi.


Ya da 'Yobot' gibi...

Yobot, müşterilerin bavullarını geçici bir süreliğine depoladıkları bölümde çalışan robotun adı. Tek yapmanız gereken bavulunuzu kendisine vermek. Sonra Yobot Efendi, onlarca çekmeceden boş olana valizinizi kaldırıp bir güzel yerleştiriyor. Bavulunuzu geri almak istediğinizde ise 'Yobotcuğum, sana zahmet kahve Samsonite olacaktı benim' demeniz yeterli mi?...........Değil elbette ama bir yolunu düşünmüşlerdir diye tahmin ediyorum.


9 Temmuz 2011 Cumartesi

'Pirates of the Caribbean'daki adacık.

Uzuuuun bir süredir Byeography'e eskisi kadar sık yazamıyoruz, farkındayız. Ama güzel sebeblerimiz var: Puerto Rico ve Italya gezileri gibi..Çok güzel resimler çektik, malzemeler topladık. Bunlardan ilki ise, Puerto Rico'nun mini minnacık adası 'Palomonitos'.





Bu resmini gördüğünüz ada, Penelope Cruz'un da oynadığı son 'Karayip Korsanları' filminde yer almış. Zaten filmin büyük bir kısmı da bir Karayip adası olan Puerto Rico'da çekilmiş. Ben bu seriyi ikincisinden itibaren izlemeyi bıraktım. Dolayısıyla tuhaf tur rehberimiz sallıyor mu emin olamadığım için internetten kısa bir araştırma yaptım. Dogruymuş! Hatta buyrun size o sahneden bir kare...

5 Temmuz 2011 Salı

Jon Hamm.

Yaklaşık bir saat önce Manhattan'da arkadaşımla yürürken yanımdan inanılmaz yakışıklı Jon Hamm geçti. Saçı sakalı birbirine karıştığı için o olduğundan tam emin olamadım. Arkadaşımla neredeyse 500 metre kendisini takip ettik. En sonunda dayanamadım ve 'eksküüüz mi' diye arkasından seslendim. Olabilecek en kibar sesimle 'acaba siz Jon Hamm olabilir misiniz?' diye sorduğumda aldığım 'evet ben oyum' cevabından sonrası ne yazık ki kayıp...hatırlamıyorum.



Şimdi resime tekrar bakıyorum da...eli koluma mı değmiş ne? Aman Allahım....