Bir kaç yıldır Lincoln Center’da oynayıp duran
oyunu sağdan soldan duyardım da isminden mi, posterinden midir nedir gidebilmek
için çaba falan göstermemiştim. Oscarlar
geliyor ya, şöyle bir listeye bakınca görüyorum: War Horse filmi en iyi film adayları
arasında. İşte algıda seçicilik! Uzun zamandır Hande’nin söyleyip durduğu benimse
kontes gibi 'amaaan alırız bilet' diye geçiştirdiğim Broadway oyununu film yapmış
Steven Spielberg, bir de Oscar ödülü sırasına girivermiş. İşte şimdi ilgimi çekti!
Aslen bu War Horse film değil, Broadway oyunu.
Öyle deli gibi şarkılar, danslar hayal etmeyin, bu çok farklı. Anlatıcam...
Oyun minik maket bir atla başlıyor. Atı
yöneten, hareket ettiren 3 kişi var, İngiliz geleneksel köy kostümleri giymişler. Hikaye vahşi
bir atın insanlar tarafından yakalanıp çiftçi bir aileye satılmasıyla başlıyor.
Ailenin 17 yaşında oğlu Albert Joey’i (atımız) eğitiyor, seviyor, ikisi arasında bir bağ
oluşuyor. Joey yıllar geçtikçe büyüyor, görkemli bir at oluyor. Derken Albert’ın
babası onu para için gizlice orduya satıyor. Falan filan. Konu güzel, insanı
yormayan cinsten. Esas oyunu diğerlerinden ayıran kısma geliyorum....
Tahtadan, hatta iskelete benzeyen bir kuklayı nasıl
izleyiciler için gerçek bir hayvana dönüştürebilirsiniz? Maketi sokakta öylece
dururken görsem “mümkün değil!” derdim. Sanırım marifet atı yöneten
oyuncularda. Oyun boyunca odak noktası hep Joey’de çünkü inanılmaz kıvrak, at
gibi hareket ediyor, at gibi sesler çıkarıyor. Atı içten kontrol eden iki insan
dıştan başını hareket ettiren bir insan var. Bu insanlar görünmez olmak için
siyah falan giymemişler, gayet sahnedeki oyuncular gibi İngiliz köylüsü tulumları
kasketler... Hatta atın içindeki tiplerin bacaklarını popolarını
görebiliyorsunuz. Tuhaf.. Oyun boyunca bunların hiç birisine odaklanmamışım sonradan
fark ediyorum. At benim için o oyunda gerçekti resmen. En çok alkışı da bu
görünmez insanlar aldı zaten! Sahne tasarımı da basit ama çok acayipti. Aydınlatma
sayesinde sahnede başka bir boyut yaratmışlar.
Artık Steven Spielberg’in Joey’sini de
izleyebilirim. Ama eminim bu şovdan sonra sanırım film benim için sıradan
filmlerden biri gibi gelecek.. Üzgünüm!
New York’a ziyarete falan geliyorsanız rica
ediyorum War Horse'a gidin!! (Londra'da New London Theater'da da oynuyormuş bilginize!)
http://www.youtube.com/watch?v=JyLFpcZfXB0
http://www.youtube.com/watch?v=JyLFpcZfXB0
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder