Büyüleyici 'Gramercy Park Hotel'

Burası Google'a 'New York+Brunch+Roof' yazınca karşıma çıkan internetteki ilk adres. Aslında New York'ta belki de yüzlerce roof restaurant/bar olmasına rağmen kahvaltı için aklıma bir tanesi bile gelmeyince ben de böyle bir yola başvurdum. 'Ne kadar kötü olabilir ki?' diye gitmiştik ki tam istediğimiz gibi bir yer çıktı. İnsana huzur veren bu sessiz sakin teras, bana biraz 'Great Expectations' adlı filmdeki o bol yeşillikli, masalımsı sahneleri anımsattı.

Gramercy Park Hotel'in çatısında bulunan bu restorana gitmek için ister istemez otelin içinden geçiyorsunuz. İyi ki de geçiyorsunuz, çünkü otelin içi gerçekten görülmeye değer! Tıpkı bir modern sanat galerisi gibi otelin lobby'sinde düzenli olarak değişen bir sergi mevcut aslında ve bu sergide Andy Warhol, Damien Hirst ve Julian Schnabel gibi sanatçılara ait parçalar sergileniyor. Hatta otelin bütün iç dekorasyonunu da aynı zamanda meşhur bir film yönetmeni olan Julian Schnabel'in kendisi yapmış. Kumaş, malzeme ve renk seçimlerinden olsa gerek ben otelin genelinde biraz ortaçağ/kraliyet havası sezdim. Ancak mekan genel olarak o kadar ihtişamlı ki dedigim gibi sırf içinden geçip gitseniz bile büyüleyici etkisi insanın peşini bir süre bırakmıyor.

Terasa açılan odalardan birine girdiğimde ise dikkatimi nedense bütün tavanın tamamen ampüllerle kaplı olmasından çok duvardaki 'ilk yardım dolabı' çekti. Sanırım basit bir 'Ecza Dolabı'nın ilk defa dekorasyona bu derece dahil edildiğini görüyorum.