20 Ekim 2011 Perşembe

"Spiderman" ile sokakta karşılaştım desem bana inanır mısınız?

       

Spiderman’in Broadway’e transfer olmasının üzerinden neredeyse bir yıl geçti geçecek. Şovun Broadway tarihinin en yüksek bütçeli oyunu olduğu iddia ediliyordu.Oyunun müziklerini Bono besteledi. Spiderman fanları çılgınca biletleri bitiriverdiler ilk aylarda… Oyun başlayalı daha bir kaç ay olmuşken, dublörlerden birinin ipi koptu, ağır yaralandı, baş rol oyuncularından biri bu olaylardan rahatsız olup işi bıraktı, aradan az zaman geçti başka bir teknik hata oluştu. Resmen o kadar emek, o kadar para boşa gidecek sandık. Oyunu bir süre kapattılar, yenilikler eklediler, ta ki dublör spidermanlere daha güvenli “uçuş sahası”(!)sağlayana kadar… 
 
Geçen Eylül ayında tamam dedim artık gidip görebilirim oyunu, başıma spiderman düşecekse de düşsün hazırdım. Türkiye’den beni ziyarete gelen arkadaşım Irem ile bu sefer oyunu izleyelim dedik. Biletler 160 dolar civarına kadar çıkabiliyor eğer ‘orchestra’ bölümünde oturmak isterseniz. En ekonomik ve akıllı çözüm TKTS gişelerinden bilet almak. TKTS, Times Square’de ve South Street Seaport’ta var. Sıra bekliyorsunuz belki bir saat ama bizim gibi %50 idirimli bilet alabiliyorsunuz.
http://www.tdf.org/TDF_ServicePage.aspx?id=56 
 
Işte Reeve Carney ile Bono'nun 
bayıldığım soundtrackleri: 
 
Oyun başlarda bir garip başladı, beklediğim o görkemli açılış sahneleri yoktu. Yanıma dönüp Irem’e minik bakışlar atmaya başladım acaba sıkıldı mı diye… Alışıldık sahne dekorlarından farklı çizgi film havasında bir atmosfer yaratmışlar. Başta alışamadık sonra bazı sahnelerde büyülendik. Diğer Broadway oyunlarından farkı biraz Cirque du Soleil havasında havada uçan Spiderman ve Green Goblet, mükemmel Bono imzalı şarkılar şov bittiğinde acayip akılda kalıyor.
Gelelim esas blog yazımın konusuna…

Reeve Carney (Spiderman’de Peter Parker karakterini canlandıran kişi: maskeli spidermanları hep dublörler canlandırıyor) aslen şarkıcıymış, biraz asi bi giyiniş tarzı uzun saçmaları varmış. Bu şov için saçlarını kestirmiş, artık o sürmeli gözlü halini geride bırakmış!! Bence iyi de yapmış! Salı günü doğum günümde Soho’da aylak aylak güzel havanın tadını çıkararak yürüyordum. Baktım bizimki bana doğru geliyor. Ünlü görünce içimde tutamadığım o şımarık ifademle “Hey, are you Spiderman?” dedim . Güldü “öyle sanırım “ dedi. Nasıl bir hava yaptıysam “Merhaba ben Beliz” dedim! Elimi uzattım! Gülüştük, aramızdaki bu tuhaf bir konuşma üzerine.. Ee tabi bi de resim çaktım hemen…


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder