18 Nisan 2011 Pazartesi

Macbeth'e iki bilet.

posted by E.

Bugün BAM’de (Brooklyn Academy of Music) Macbeth’i izlemeye gittim.  Bütün bu macera nasıl başladı derseniz de, hepsi bir kaç ay önce metroda gördüğüm kırmızı saçlı palyaço görünümlü Geoffrey Rush’tan (Geoffrey Rush kimdir diyenler bkz. King’s Speech’teki yalancı(!) doktor)  20 dakikalık metro yolculuğum boyunca gözlerimi alamamamla başladı. 

Ancak eve döner dönmez öğrendim ki bu oyunun biletleri meğersem haftalar önce tükenmiş. E ben de o kadar siteye girdikten sonra elim boş dönmek istemedim tabii ki ve Macbeth’in son oyununa iki bilet aldım.

Bu postta oyundan, oyuncuların performasından efendime söyleyeyim dekordan falan bahsedip de elimizde olan  çok değerli 10-20 okuyucumuzu baymak niyetinde değilim. Ama bunlardan bahsedeceğim günler de gelecektir, şimdiden söylüyorum.

Neden bahsetmek istediğime gelirsek de, ben daha önce böyle bir tiyatro salonu görmedim. Salon sanki yüzyıllardır kapalıymış da biz gelmeden yarım saat önce kapılarını açmış gibi gibiydi. Duvarların, sıvaları, boyaları dökülmüş, kolon başları parçalanmış, ahşaplar çürümüş, her taraf toz toprak…Sanırım bu noktada fotoğrafları koymam gerekiyor. Buyrunuz..




Böyle döküntü yerde oyun izlemek nasıldı diye sorarsanız, gerçekten büyüleyiciydi. Brooklyn’e yolu düşen herkese diyeceğim şudur ki gelmeden önce Harvey salonunda neler oluyor bir bakın, denk getirip bir bilet alabilirseniz de bence pişman olmazsınız.


2 yorum:

  1. Merhaba,
    Blog cok guzel gozukuyor simdiden tebrikler..
    ilgiyle takip edecegim :)
    biletlere nereden ulasabilir acaba?

    YanıtlaSil
  2. Tesekkurler! Biletlere bu adresten ulasabilirsin: http://www.bam.org/ .

    YanıtlaSil