29 Eylül 2011 Perşembe

Yılandan Huylananlar Bunu Okumasın!



New York taksilerinin en hoşuma giden özelliklerinden biri olan sürücü koltuğu arkasındaki minik ekran, sürekli güncel haberler, eğlenceli reklamlar ve bazen saçma sapan şeyler gösteriyor. Ama olsun, çoğu zaman ilgi çekici şeylere denk geliniyor. Dün yine bir yerden bir yere gitme telaşında, bu sefer biraz midemi kaldıran ama paylaşmadan edemeyeceğim kadar ilginç bir habere rastladım. Yeni modaymış...Yılan derisi manikür... Belki duymuşsunuzdur bunu. Benim ilk oluyor vallahi. Yazmazsam içimde kalırdı! Pek bir çirkin. Ben yaptırsam elime bakamam, toplum içine çıkamam heralde... En iğrenci, yılanın deri değiştirdiği dönemde artık olan ölü deriyi alıp tırnak üzerine yapıştırmaları olsa gerek. Bu manikür 150 dolarmış. Bilemedim kim verir bu parayı... Eminim bu gariplikleri sevenler de vardır di mi?...

Farz edelim ki gerçekten bu yılan derisi manikürü için ölüp bitiyorsunuz ve 150 dolares vermek pek fazla. Alın size sahtesi ama bence aynısı!




28 Eylül 2011 Çarşamba

New York'ta En Çok Film Çekilen Yerler

Times Square

Grand Central Station 

Plaza Otel

Brooklyn Bridge 



Ethesda Fountain 

Queensboro Bridge

The Mall, Central Park

Özgürlük Anıtı

New York Eyaleti Yüksek Mahkemesi

Rockefeller Center

Metropolitan Müzesi 

Battery Park

Washington Square

Otel Chelsea 

Chrysler Building
Flatiron Building

Gapstow Bridge, Central Park

New York Public Library

Radio City Music Hall


Wollman Buz Pateni Sahası, Central Park 

Roosevelt Island Tramway 

Tiffany's & Co Mağazası

Waldorf Astoria Otel

Wall Street

Park Avenue

http://byeography.blogspot.com/2011/06/filmlerdeki-new-york-new-yorkun.html

New York Gizli Nimetleri #1


New York'un gizli nimetlerinden diyorum çünkü gerçekten bir çok insanın varlığından haberdar olmadığına, olsa bile bu kadar rahat elini kolunu sallayarak giremeyeceğini düşündüğüne eminim. Robert, Columbus Circle  üzerinde (Central Park’ın sol alt köşesinde yer alan meydan) MAD - Museum of Arts and Design içinde bulunan restorantın adı. Manzarası inanılmaz!! İnsan müzeye girmeden bu restorana giremezmiş sanıyor. Halbuki binaya girip asansördeki adama parola söyler gibi "Robert" diyorsunuz, iki kaş göz hareketiyle sizi onaylayıp yukarı çıkarıyor! Dönüşte ise (denemedim ama yapılabilirmiş gibi geldi) çaktırmadan asansörle bir alt kata inip müzeyi de gezebilirsiniz.



Uzun bir alışveriş gününün  ortasında alışveriş torbalarıyla gidebileceginiz kadar rahat, akşamları en güzel kıyafetlerinizi kaldırabilecek kadar şık bir yer olabiliyor. Araştırırken fark ettim ki pazar günleri caz eşliğinde brunch sunuyorlarmış... Bu seferki gidiş günüm belli oldu! Central Park'a bakarken bir yandan da Broadway'in Lincoln Center'a giden ucunu izleyebiliyorsunuz. Sanırım sevgiliyle ilk buluşma için en akıllı seçim olmayabilir... İnsan dışarı bakmaktan gözünü alamıyor çünkü! 



Columbus Circle manzarası
Central Park manzarası


27 Eylül 2011 Salı

Yıkılan İkiz Kuleler Yerine "9/11 Memorial"


 
Zaman ne kadar da çabuk geçiyor! İkiz kulelere yapılan terörist saldırının üzerinden tam 10 yıl geçmiş. Yıkılan binaların yerine düşünülen Freedom Tower'ın inşaatı devam ederken, geçtiğimiz 11 Eylül'de " 9/11 Memorial " açıldı. İkiz kulelerin izdüşümüne yapılan havuzlar o kadar güzel düşünülmüş ki insanın içindeki duygular yerinden oynuyor. Havuzlara yaklaştıkça mimar Michael Arad'a olan hayranlığınız artarken, bir yandan da içiniz korku ve hüzünle doluyor. Havuzların etrafını çevreleyen bronz duvarlar ise, saldırıda ölenlerin adları ile doldurulmuş. Duvarlardan akan sular, havuzun orta bölümündeki kara delikten kayboluyor. Aslında çok basit bir formu var ama insanın içini tuhaf yapıyor bu anıt.  Şu sıralar yeni olduğundan olsa gerek acayip sıra bekleniyor. Bu yüzden internetten bilet alınması tavsiye ediliyormuş. Anıtın alt kısmına denk gelen 9/11 müzesi ise görülmeye değer...

 



 

Projenin yapımı öncesi mimari görseller:





Anıtın alt kısmında bulunan 9/11 müzesi görselleri: